Traksiyoner Akülerde Saf Su Kullanımının Önemi

Traksiyoner Akülerde Saf Su Kullanımının Önemi, akülerin verimli çalışmasını sağlamak ve uzun ömürlü kullanım elde etmek açısından büyük bir rol oynar. Kurşun-asit yapısına sahip bu akülerde zamanla buharlaşan suyun sadece saf su ile tamamlanması gerekir. Musluk suyu gibi mineralli sular, akü plakalarında korozyona ve performans kaybına yol açabilir. Bu nedenle doğru su seçimi, yalnızca günlük kullanım değil, genel akü sağlığı için de kritik öneme sahiptir. Düzenli ve bilinçli bakım sayesinde hem arızalar önlenir hem de işletme maliyetleri azaltılabilir.

Saf Su Nedir ve Neden Kullanılmalıdır?

Saf su, içeriğinde hiçbir mineral, tuz, klor veya iletken madde bulunmayan, damıtılmış ya da deiyonize edilmiş sudur. Traksiyoner akülerde kullanılan sıvı elektrolit sülfürik asit ve sudan oluşur. Kullanım sürecinde, elektrolit içerisindeki su zamanla buharlaşır ve seviyesinde azalma olur. Bu durumda eksilen sıvının yalnızca saf su ile tamamlanması gerekir.

Musluk suyu veya içme suyu gibi kaynaklar, içerdikleri mineraller ve iyonlar nedeniyle traksiyoner aküye zarar verir. Bu tür sular kullanıldığında, akü hücrelerinde korozyon, sülfatlaşma ve iletkenlik bozuklukları meydana gelebilir. Dolayısıyla saf su kullanımı hem kimyasal yapının korunması hem de iç bileşenlerin sağlıklı çalışması için şarttır.

Traksiyoner Aküde Saf Su Seviyesi Neden Önemlidir?

Traksiyoner akülerde saf su seviyesi, akünün sağlıklı çalışmasını doğrudan etkileyen faktörlerden biridir. Su seviyesi çok düşükse, plakalar elektrolitin dışında kalır ve kurur. Bu durum kalıcı kapasite kayıplarına ve hücre arızalarına yol açabilir. Aşırı su eklenmesi ise elektrolit taşmasına ve akü kutusu içinde asit birikmesine neden olur.

Bu nedenle her şarj sonrası saf su seviyesinin kontrol edilmesi, belirlenen aralıklarda eksilen miktarın sadece saf su ile tamamlanması gerekir. Doğru su seviyesi, plakaların üstünü 1-1,5 cm kadar örtecek düzeyde olmalıdır.

Saf Su Kullanımının Akü Ömrüne Etkisi

Traksiyoner akülerde saf su kullanımı, akü ömrünün uzamasında ve performansın korunmasında kritik bir rol oynar. Uygun koşullarda, doğru bakım uygulamalarıyla desteklenen bir akü, 1200 ila 1500 şarj-deşarj döngüsüne kadar sorunsuz şekilde çalışabilir. Ancak su seviyesi düzenli kontrol edilmeyen, musluk suyu kullanılan ya da genel bakım ihmal edilen akülerde bu ömür ciddi ölçüde kısalabilir. Saf su ile yapılan düzenli bakım sayesinde elektrolit dengesi korunur, plaka korozyonu önlenir, şarj verimliliği artar, ısınma ve gaz çıkışı minimize edilir, ayrıca sülfatlaşma riski önemli ölçüde düşer. Tüm bu avantajlar, yalnızca akünün daha uzun süre kullanılmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda işletmelerin bakım maliyetlerini azaltmasına ve ekipman verimliliğini artırmasına da katkı sağlar.

Saf Su Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Saf su kullanımı, traksiyoner akülerin bakım sürecinde hayati önem taşır; ancak hangi suyun kullanıldığı kadar, bu kullanımın nasıl yapıldığı da büyük önem taşımaktadır. Yalnızca damıtılmış ya da deiyonize su tercih edilmeli, kesinlikle musluk suyu kullanılmamalıdır. Su ekleme işlemi, her zaman şarj tamamlandıktan sonra yapılmalı ve seviyenin düzenli olarak kontrol edilmesi ihmal edilmemelidir. Taşma riskini önlemek adına fazla dolumdan kaçınılmalı, otomatik dolum sistemleri kullanılıyorsa bu sistemlerin düzgün çalıştığından emin olunmalıdır. Ayrıca bakım sürecinde kullanılan ekipmanların temizliği çok önemlidir; suyla temas eden bölümler metal kalıntılarından arındırılmalı, aksi halde saf suyun kimyasal saflığı bozulabilir ve bu durum akü içinde istenmeyen reaksiyonlara yol açabilir.

Sonuç olarak traksiyoner akülerde saf su kullanımı, akünün performansı, ömrü ve güvenliği açısından büyük önem taşır. Yanlış su kullanımı sadece aküye zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda işletmenin operasyonel sürecini de aksatabilir. Bu nedenle bakım süreçlerinde musluk suyu gibi alternatiflerden kaçınılmalı, yalnızca uygun kalitede saf su tercih edilmelidir.

Daha fazla bilgi almak için FMS Akü ile iletişime geçebilirsiniz.